Bükreş Yunus Emre Enstitüsü ve Argeş Müzesi iş birliğinde Argeş Müzesinde (Muzeul Județean Argeș) 20 Mayıs 2021 tarihinde “Türkiye’de UNESCO Dünya Mirası” konulu konferans ve akabinde “Göbeklitepe – Dünyanın İlk Tapınağı” fotoğraf sergisi düzenlendi.

Etkinliğe T.C. Bükreş Büyükelçisi Füsun Aramaz, Piteşti Valisi Emilia Mateescu, Piteşti Belediye Başkanı Cristian Gentea, Argeş Milletvekili Nicolae Georgescu, Bükreş Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mustafa Yıldız, Argeş Müze Müdürü Cornel Popescu, Eğitim Müşaviri Seyfi Özkan, Romanya Maarif Vakfı Direktörü Alparslan Ateş, TİAD Başkanı Güven Güngör, Argeş İlçe Meclisi Uluslararası, Kültür ve Eğitim Müdürü Roxana Stoenecu, Argeş İlçe Kültür Müdürü Cristian Cocea, "Dinicu Golescu" Argeş İlçe Kütüphane Müdürü Octavian Sachelarıe, tarihçiler, arkeologlar ve çok sayıda davetli katıldı.

Pandemi kuralları gereği kısıtlı katılımın olduğu etkinlikte konuklar tuz ve ekmekle karşılandı. Açış konuşmasını yapan Argeş Müze Müdürü Cornel Popescu, ev sahibi olarak Türk heyetini ağırlamaktan şeref duyduğunu dile getirerek, Yunus Emre Enstitüsü ile iş birliğinin daha da güçlendirilerek devam ettirilmesi gerektiğinden bahsetti.

Piteşti Belediye Başkanı Cristian Gentea konuşmasında, Türklerin ve Rumenlerin tarihi yakınlığının çok fazla olduğunu ve birlikteliğin her zaman güçlü tutulmasının gerekliliğinden söz etti. Romanya’nın AB üyesi olması dolayısıyla Türkiye için önemli bir dost olduğunu ve kültürel yakınlığımızı ortak faaliyetlerle tanıtılmasını vurguladı.

Argeş Valisi Emilia Mateescu da Türk yatırımlarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bugün ise Türkiye’nin tarihi ve coğrafi zenginliğinden, insanlık tarihi açısından önemli bir yer olan Göbeklitepe’nin insanlığa kazandırılması konusundaki çalışmalardan ötürü de mutluluğunu ifade etti. Yunus Emre Enstitüsü ile daha çok faaliyette buluşacağını da sözlerine ekledi.

Bükreş Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mustafa Yıldız ise ev sahipliğinden ötürü Cornel Popescu’ya, katılımlarından dolayı misafirlere şükranlarını sunarak konuşmasına başladı. Göbeklitepe ile insanlık tarihinin yeniden yazılabilecek kadar eskiye götürüldüğünü, günümüzde düşünülenin aksine önce yerleşik hayata geçilmeyip inancına göre hareket edildiği ve sonradan yerleşik hayata geçildiğinden bahsederek, katılımcıları bu ve Türkiye’nin benzersiz zenginliği kültürel birikimlerini yerinde görmeleri için Türkiye’ye davet etti.

T.C. Bükreş Büyükelçisi Füsun Aramaz konuşmasında Piteşti’deki yetkililerin ev sahipliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, bugünkü etkinliğe ev sahipliği yapmasından ötürü müze müdürü Popescu’ya, faaliyetin organizasyonundan ötürü Bükreş Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mustafa Yıldız’a ve katılımcılara teşekkür etti. Türkiye’nin tarihi ve turistik zenginliğinin bugün dünyaca bilindiğinden ve yüksek turizm talebinden bahsetmiştir. Ayrıca Piteşti’deki mevcut olan Türk yatırımların büyüklüğünden, Türk iş adamlarının bugünkü varlığından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

Yaklaşık 100 kişinin katıldığı etkinlikte, Bükreş Üniversitesi Türk Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr.  Silvana Rachieru ise Türkiye’de UNESCO Dünya Mirası konulu konferansta Türkiye’nin kültürel zenginliğinin yanı sıra bu zenginliği nasıl ortaya çıkardığından ve dünyanın beğenisine sunduğundan bahsetti. Rachieru Göbeklitepe’nin dünya tarihi açısından önemi ve bölgede yürütülen çalışmaları anlattı. Rachieru: “Büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olan Göbeklitepe, bu büyüklükteki en eski anıt ve ilklerin ötesinde, birçok anlamda tarihin sıfır noktasını oluşturmaktadır. Tarih öncesi insanın inanç dünyasını yansıtan, animist figürlerle zenginleştirilmiş tapınaklar Göbeklitepe’yi arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden biri olmasını sağlamıştır. Yaklaşık 12 bin yıl öncesinden nasıl tasarlandığı hala cevap bulamayan tapınak, Mısır Piramitlerinden 7.100 ve İngiltere'deki Stonehenge'den yaklaşık 6.600 yıl önce inşa edilmiş olmasıyla da tüm dikkatleri üzerine çekmektedir.” dedi.

Konferanstan sonra katılımcılar “Göbeklitepe Fotoğraf Sergisi”ni gezerek tarih öncesi insanın inanç dünyasını yansıtan, animist figürlerle zenginleştirilmiş tapınakları görme fırsatı elde etti.